Abstract:
Bu tez, 1980 dönemi feminist hareketindeki örgütlenme tartışmalarını
anlayabilmenin bir yolu olarak dönemin iki önemli aktörü olan, radikal feminist
çizgideki Feminist dergisi ile Sosyalist Feminist Kaktüs dergisinin örgütlenme
pratiklerine ve yaklaşımlarına odaklanmaktadır. Tezde, dergiler sadece birer yayın
değil aynı zamanda feminist bir örgütlenme pratiği olarak ele alınmaktadırlar. Bu
nedenle, hem aralarındaki ayrımın tarihsel arka planını hem de devraldıkları
yayıncılık ve örgütlenme geleneğini görebilmek için öncelikle feminist hareketin
1980-1987 yılları arasındaki örgütlenme pratikleri ve tartışmaları incelenmiştir. Daha
sonra ise, dergilerin örgütlenme pratikleri, perspektifleri ve stratejileri arasındaki
farklılıkların ve ortaklıklarının neler olduğu, bunların dönemin feminist hareketi
üzerindeki etkileri ve bu etkilerin günümüz hareketine yansımaları analiz edilmiştir.
Bunun için her iki dergideki yazılar, örgütlenme teması ekseninde incelenmiştir.
Ayrıca, 1980’lerde hareket içinde aktif olan sekiz kadınla yapılan görüşmelerin
kayıtlarından, dönemin diğer feminist yayınlarından ve arşiv belgelerinden de
yararlanılmıştır. Feminist’in “eski”den (sol) kopuşu ve “yeni”yi kurmayı hedefleyen
maddeci radikal feminist yaklaşımı ile Kaktüs’ün, Marksizm ile feminizm arasında
bir sentez oluşturmaya çalışan sosyalist feminizmi, kadınların kurtuluşunun nasıl bir
örgütlenmeyle gerçekleşebileceği sorusuna farklı yanıtlar vermişlerdir. Feminist,
bunun ideolojik ve örgütsel bağımsızlığı olan kadın kurtuluş hareketinin
mücadelesiyle mümkün olacağını savunurken, Kaktüs, kadınların kurutuluşunun ön
koşulunun sosyalizm olduğunu ileri sürmüş ve ideolojik bağımsızlığa karşı çıkmıştır;
bunun yerine örgütsel ve politik bağımsızlığı olan, içinde feminist olmayan kişi ve
grupların da yer aldığı bağımsız kadın hareketinin mücadelesini öne çıkarmıştır. İki
derginin örgütlenme perspektifleri arasındaki bu farklılık, hareketin hangi kadınlara
nasıl bir örgütlenme stratejisiyle erişebileceğine ilişkin tezlerini de farklılaştırmıştır.
Tezde, radikal ve sosyalist feministler arasındaki ayrımın, 1980’ler feminist
hareketinin benimsediği ve sonraki yıllara da miras bırakacağı örgütlenme biçimine
yön verdiği ve bunun iki derginin örgütlenme perspektiflerinin ve stratejilerinin
kombinasyonu olduğu ileri sürülmektedir: İki feminist yaklaşımın teorik düzeyde
uzlaşmayan çatışması pratiğin içinde ortak bir yol bulmuştur.