Özet:
Çeviri göstergebilimi ışığında kaleme alınan bu çalışmanın amacı, aynı anlatının örneklendiği üç farklı eser üzerine kavramsal tartışma yürütmek ve bu eserlerdeki çevirmen kararlarına odaklanmaktır. Halide Edib Adıvar, İngiltere'de gönüllü sürgünde olduğu yıllarda The Clown and His Daughter başlıklı eserini kaleme alır. Oluşturulduğu dil bağlamı ile yansıttığı dil bağlamı birbirinden farklı olan The Clown and His Daughter, İngiliz yazın dizgesinde özgün eser olarak sunulmuş olsa da eserde Türk kültürü İngiliz okura aktarılırken göstergelerin zihinsel çeviriden geçirildiği varsayımı ile bu çalışmada söz konusu eser bir çeviri ürün olarak ele alınmış ve Sündüz Öztürk Kasar'ın özde çeviri kavramı doğrultusunda irdelenmiştir. 60 örnek üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda bir özde çeviri olduğu varsayımı doğrulanan eserin Türkçe çevirisi olan ve Edib tarafından dilimize kazandırılan Sinekli Bakkal, Öztürk Kasar'ın aslına çeviri kavramı ile Grutman'ın öz çeviri kavramları doğrultusunda incelenmiş ve eser aslına öz çeviri olarak kavramsallaştırılmıştır. 2012 yılında, W.D. Halsey isimli bir çevirmen eserin Türkçe çevirisi olan Sinekli Bakkal'ı İngilizceye çevirir. Halsey'nin çevirisinde, çeviri eylemi kaynak dilden erek dile doğru gerçekleştiğinden özel bir durumu örnekleyen bu eser araştırma nesnesi olarak seçilmiştir. Aynı anlatının örneklendiği üç çeviri ürün, Öztürk Kasar'ın derlediği göstergebilimsel çözümleme yöntemi doğrultusunda belirlenen 90 örnek üzerinden betimleyici bir yaklaşımla karşılaştırmalı olarak okunmuş, anlatılardaki dönüşümler saptanmış ve çevirmen kararları Öztürk Kasar'ın ortaya koyduğu Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselliği odağında incelenmiştir. Okur farklılıklarının Edib'in çeviri kararlarını ciddi boyutta yönlendirdiği, Edib'in aslına öz çeviriye müdahaleleri dolayısıyla eserin bir dönem kitabı olarak okunamayacağı gözlemlenmiştir. Halsey'nin çevirisinde saptanan anlam evirici eğilimlerin büyük ölçüde dil yetersizliğinden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Çeviribilim ve göstergebilimin birbirinden beslenebileceği, bu birlikteliğin iki alanda da zenginleşmeyi beraberinde getireceği açıktır.