Özet:
Bu çalışmada amaç, Osmanlı İmparatorluğu'nun batılılaşma dönemini simgeleyen ve günümüzde "müze" kimliği ile toplumun hizmetine sunulmuş olan Dolmabahçe Saray Müzesi'nin tarihsel kimliğinde önemli yeri olan müzik kültürünün irdelenerek, bu olgunun, Saray Müze'nin tanıtımında belirleyici ve tamamlayıcı bir unsur olarak yararlanılması gereğinin vurgulanmasıdır. Bu amaçla, öncelikle geniş çapta kaynak taraması yapılarak, Saray'ın inşasına zemin hazırlayan tarihsel, ekonomik ve sosyo kültürel nedenler araştırılmış, Topkapı Sarayı'nın aksine, önceden plânlanarak tek aşamada inşa edilen Dolmabahçe Sarayı ve mimarları Garabed ve Nigoğos Balyan'ın özellikleri üzerinde durulmuştur. Osmanlı Sarayı'nın Batı müziği ile tanışmasına kısaca değinilmiş, batılılaşma yönünde kesin adımları atıldığı ve Mehterhane-i Hakani'nin lağvedilerek, Mızıkay-ı Humayun'un kurulması ile gerçekleşen ordudaki müzikal devrime dikkat çekilmiştir. Sultan Abdülmecid'in tahta geçtikten sonra, Osmanlı'nın gücünü tüm dünyaya kanıtlamak amacı ile inşa ettirdiği Dolmabahçe Sarayı ve onunla birlikte değişen Saray'daki sosyo kültürel hayat incelenmiş, Sultan Abdülmecid'den, Halife Abdülmecid Efendi'ye kadar geçen dönem içerisinde, sultanların zevkleri ve görüşlerine bağlı olarak şekillenen Saray'daki müzik etkinlikleri irdelenmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılarak, Cumhuriyet'in kurulduğu süreçte, İstanbul'a gelişlerinde Dolmabahçe Sarayı'nda kalan Atatürk'ün, Saray'da ikamet ettiği dönemlerde masasından hiç eksik etmediği müzik ve müzisyenlerle ilgili hatıralara değinilmiş, müziğin, Saray Müze'nin kurumsal kimliğindeki yeri bir kez daha vurgulanmıştır. En eski saray müzelerden olan Louvre ve Versailles Saray Müze'leri ile temasa geçilerek, saray müzelerin tanıtımında tarihsel müziklerinden ne şekilde yararlandıkları ve ne tür etkinlikler hazırladıkları araştırılmış, Dolmabahçe Saray Müzesi'nde 1993 yılından bu yıla kadar gerçekleştirilmiş olan müzikal etkinlikler saptanarak bir kıyaslama olanağı sağlanmıştır. Saray Müze'nin duvar ve tavanlarındaki, diğer tüm eşyalarındaki, tablo ve fotoğraflarındaki müzik simgeleri belgelendirilmiş, müze içerisindeki müzik enstrümanlarının fotoğrafları çekilmiş, TBMM Milli Saraylar arşivlerinde korunmakta olan yazılı belgelerden Dolmabahçe Sarayı'nın müzikal yaşantısı ile ilgili olanlar saptanmış ve çok geniş bir veri tabanına erişilmiştir. Araştırma sonucunda, bu son derece zengin müzikal kültüründen Dolmabahçe Saray Müzesi'nin yeterince yararlanmadığı saptanmış ve müzenin kurumsal kimliğinin vurgulanmasında kullanılabilecek bir dizi model önerisinde bulunulmuştur.